Karamanoğulları Orta Anadolu’nun güneyinde XIII. ve XV. asırlarda hakimiyet kur- muş,hükümranlık
sürmüş,bu bölgelerde siyasi,iktisadi ve kültürel açıdan büyük tesirler bırakmışlardır.Ancak
Osmanoğulları ile ilişkileri pek iyi değildi.Zaman zaman Osmanlılara karşı isyan bayrağını
çekiyorlardı.Osmanlı Padişahlarından Çelebi Sultan Mehmet bir çok kez yapılan andlaşmalara uymayan
Karamanoğulları’nın üzerine yürüdü.1414 yılında Akşehir’i alarak Konya’ya
doğru ilerledi.Karamanoğlu Mehmet Bey barış istedi ve andlaşma yapıldı.
Karamanoğullarının son hükümdarı Sarımüd-din İbrahim Bey,Fatih Sultan Mehmet’e Kadınhanı,Ilgın,Beyşehir,Seydişehir
gibi önemli yerleri terk etti. Kızını Fatih’e verdi. Osmanlı elçisi Kasap oğlu Mehmet Bey’le
andlaştı ve bu andlaşmaya ölümüne kadar sadık kaldı.
Bu andlaşmaya rağmen Konya’da yine birçok karışıklık çıkmış,asayiş
bozulmuş idi.
1467 yılında Fatih Sultan
Mehmet Karamanoğlu devleti üzerine yürüyerek,topraklarını Os manlı Devletine katıp Karamanoğullarını
ortadan kaldırmıştır.
Osmanlılar zamanında da Turgutoğlu Ömer Bey’in zaviyesi faaliyetlerini sürdürmüştür.Fatih Sultan
Mehmet Han’ın beratı ile bu zaviye dini ve tasavvufi eğitim ve öğretim yapmak üzere tevcih edilmiştir.Tekkenin
ilk şeyhlerinden Şeyh Turud’un torunlarından Şeyh Taceddin bu zaviye ve vakıf mülklerinin tasarrufu
için görevlendirilmiştir.
Fatih,Saideli’nde bulunan ve Karamanoğullarının sadık taraftarı olan Turgutoğullarının
Karamanoğulları ile tekrar birleşerek ayaklanabileceği düşüncesi ile bu bölgeyi başka yerlere
göç ettirmeye karar verir.Nitekim bu göç neticesinde Saideli dağılmış,nüfusu azalmıştır.Daha
önce vilayet olan Saideli(Kadınhanı) Osmanlı İmparatorluğu zamanında Konya vilayetine bağlı
kaza merkezi olarak idare edilmiştir.
XVII. ve XVIII asırlarda Osmanlı imparatorluğu’nun genelinde olduğu gibi Konya ve Saideli bölgesinde
de Aşiretlerin iskan edilmesi,tımar sisteminin bozulması,çiftçilerin toprağını terketmesi,uzun
süren savaşların sonunda üretimin azalması ve paranın değerinin düşerek fiatların yükselmesi
ayrıca vergilerin artması gibi sebeblerle soygunculuk ve eşkiyalık hareketleri çoğalmıştır.İdarecilerin
kanunsuz ve keyfi tutumları da otoriteyi zaafa uğratmıştır.Eşkıyalık ve ekonomik çöküntü,halkın
fakirliğini artırdı.Toprağını kaybeden köylü,devlete vergisini ödeyemez duruma düştü.Tefecilerden
borç almaya başladı.Ahlaki gerileme başladı.Nitekim halk huzursuz olunca evlerini,köylerini ve yurtlarını
terketmeye başladılar.Dolayısiyle Saideli nüfusu ikinci kez azalmış oldu.
Bir anekdot olarak;H.1074 (1664) tarihli bir fermanda “İstanbul’dan gönderilen yeni- çerilerin Saideli’ne
bir saat kala mesafede gece yarısı 15 kişilik bir şaki grubu tarafından önleri kesilip,bir kişiyi
yaraladıkları,iki beygir ve yeniçerilerin eşyalarını çaldıkları duyulup bun-ların
yakalanıp İstanbul’a gönderilmesi padişah fermanıyla istenmektedir.
Yine H.1055 (1645) tarihli bir kayıtta ise Kureyş Özü’ne tayin edilen Es Seyyid Ham- za,sabah vakti Saideli
yakınlarında Musa ve iki arkadaşı tarafından soyulur,yaralanır.
XVIII. asırda Karaman Eyaletine bağlı 7 Liva (sancak) vardır.
1-Konya Sancağı, 2-Kayseri Sancağı, 3-Niğde Sancağı, 4-Aksaray Sancağı, 5-Kırşehir
Sancağı, 6-Beyşehri Sancağı, 7-Akşehir Sancağı
Konya Sancağı’nın 14 kazası bulunmaktadır.
1-Konya Merkez Kazası, 2-İnsuyu Kazası, 3-Bayburt Kazası, 4-Turgut Kazası, 5-Kureyş Özü Kazası,
6-Gaferiyat Kazası(Kazım Karabekir), 7-Belviran (Sarıoğlan) Kazası, 8-Aladağ Kazası, 9-Pirloganda
(Taşkent) Kazası, 10-Larende Kazası, 11-Devle Kazası,
12-Eskiil Kazası, 13-Ereğli
Kazası, 14-Saedeli Kazası(Kadınhanı)
Lale Devri döneminde bu bölgenin yeniden canlandırılması için çalışmalar yapılmış-
tır.Halkın azalmasıyla harab duruma düşen hanın imarı için 1720 de teşebbüse geçilmiştir.
Konya Valisi Osman Paşa tarafından evvelce buradan ayrılan ahaliden olan on hane tekrar buraya nakledilmiştir.Yerlerini
terketmeyerek handa kalan 20 haneyle beraber 30 hane olmuştur.Hanın şenlendirilmesi için çevredeki Bozulus
türkmen aşiretlerinden Oğulbeyli’ye mensup gruplardan Sarılı,Dirinli,Abdurrahmanlı,Karahisarlı
ve Hacılı obaları 6 Ağustos 1721 de
Kadınhanı’na
yerleştirildi.Bunlar Han Ağası Ali A-ğa’nın emrinde ziraat yapacaklardı.Fakat han ara-zisi
kafi gelmedi.Bu arazi sahasını genişletmek için 1722 yılında Saideli Nahiyesine bağlı boşalmış
ve harap köylerden Koçmar Köyü(4275 akçe),Evsak Hüyüğü ve Ağçalar Mezraları(Göğimam çevresi) (300 akçe),Kara
İsmail Köyü(3200 akçe),Ballık (Meydanlı)Köyü(3950 akçe),Osmancık Köyü(3600 akçe),Menge Kyü(1000)akçe)
Pusatyazlığı(770 akçe),Halsenik Köyü(1418 akçe),Kızılca Köyü(1237 akçe) Saideli arazisine eklendi.
1721 yılında handa yapılan tamiratın yanı-sıra bir camii(İbrahim Paşa Camii) ve hamam
inşa edildi.Dergah-ı Ali Kapucubaşı Bahri Mehmet Ali Ağa Kadınhanı’na tayin edildi.
Sultan II.Ahmet’in fermanı ile Saideli Kazasına Oğulbeyli’ye mensup beş mahalle iskan edildi.
1898 yılındaKadınhanı’nda Türkmen Oy- makları 16 mahallede toplanıyordu.
1-Tekkenişin Mahallesi(Turgutoğlu
Ömer Bey’inTekkesine hizmet eden cemaat)
2-Çavundur Mahallesi(Çavundur
Cemaatı)
3-Dirinli Mahallesi(Dirinli Cemaatı)
4-Karahisarlı Mahallesi(Karahisarlı
cemaatı)
5-Karamanlı-yı Evvel
Mh.(Karamanlı Cemaatı)
6-Karamanlı-yı Sani
Mh. ( “
“ )
7-Karahallı Mahallesi(Kara
Halilli Cemaatı)
8-Kabacalı Mahallesi(Kabacalı
Cemaatı)
9-Köylü Mahallesi
10-Şahvirdi Mahallesi.
11-Hacı Muratlı Mahallesi(Hacı
Obalılar)
12-Hacı Ahmetli Mahallesi(
“ )
13-Hacı Mehmetli Mahallesi(
“ )
14-Hacı Veli Mahallesi
( “ )
15-Hacı Pirli-yi Evvel Mh.
( “ )
16-Hacı Pirli-yi Sani Mh.
( “ )
1889-1890 Yılı kayıtlarına göre Rumeli ve Kafkasya muhacirlerinin Saideli’nin köy ve
mahallelerine yerleştirildiği
görülmektedir:
1-Saideli’ne bağlı Sarayini Köyü’ne 172 hane Rumeli Muhaciri.
2- “ “
Mesudiye Köyü’ne 29 hane “
“
3-
“ “ Ladik Köyü’ne 3 hane
“
“
4-
“ “ Mahmudiye Köyü’ne 185 hane Kafkasya
Muhaciri
5-
“ “ Çürüksu(Ertuğrul) Köyü’ne
32 hane Kafkasya Muhaciri
6-
“ “ Eşme Köyü’ne 87 hane Kafkasya
Muhaciri yerleştirilmiştir.
(Eşme Köyü 1966 yılında
Kadınhanı Tepebaşı Mahallesine bağlanmış olup,halkın büyük bir kısmı Eskişehir,Bursa
ve İzmir’e göç etmiştir.)
Alıntıdır.
(HEMM Sayın Lütfi ÖZKUL
Hocama teşekkür ederim)